• ANA SAYFA
  • MURAT ÖZER

MURAT ÖZER

~ THE CRITIC

MURAT ÖZER

Category Archives: SİNEMA DERGİSİ

YODA

Öne Çıkan

Posted by MURAT ÖZER in DÜNYA, KARAKTER, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Anakin Skywalker, C-3PO, Chewbacca, Darth Vader, George Lucas, Han Solo, Irvin Kershner, Jedi, Kont Dooku, Luke Skywalker, Murat Özer, Obi-Wan Kenobi, Padmé Amidala, Palpatine, Prenses Leia, R2-D2, Richard Marquand, Star Wars, Yoda, Yıldız Savaşları


Doğum tarihi: Doğum tarihi bilinmiyor ama 900 yaşında öldüğü biliniyor.
Doğum yeri: Bilinmiyor.
Anne adı: Bilinmiyor. Baba adı: Bilinmiyor.
Mesleği: Jedi Ustası Boyu: 66cm. Ağırlığı: 25 kg.

“SAVAŞLAR YAPMAZ BİRİNİ BÜYÜK.”

“KORKU, KARANLIK TARAFA GİDEN YOLDUR.
KORKU ÖFKEYE, ÖFKE NEFRETE, NEFRETSE ACIYA YOL AÇAR.”

“DENEME! YAP YA DA YAPMA! YOK DENEME DİYE BİR ŞEY!”

“KAYBETMEKTEN KORKTUĞUN HER ŞEYDEN
VAZGEÇMEK İÇİN EĞİT KENDİNİ.”

“Star Wars” evreninin 7, 8 ve 9. bölümlerinin çekileceği kesinleşmişken, bu evrenin bize göre ‘bir numarası’ olan Yoda’nın serüvenine yeniden bir göz atmakta yarar var. Skywalker’ların hükmünün sürdüğü galaksinin ‘denge unsuru’ olan bu 66cm’lik uzaylı, ‘Güç’le kurduğu ilişkiyi ‘aydınlık’la anlamlandırırken, mantığın peşine takılarak ‘zaafiyet’ten arındırılmış bir profil çiziyor. 900 yıllık hayatının epeyce kısa bir bölümüne tanık oluyoruz “Star Wars” serisinde, ama buradan bize yansıttıklarıyla ‘karanlık taraf’a geçmemizin önüne geçiyor ‘Jedi Ustası’ Yoda.

“UZUN zaman önce, çok çok uzak bir galakside…” diye başlayan “Star Wars” serüvenlerinin kilit karakterlerinden biri olmasına karşın, galaksinin hangi köşesinde doğup büyüdüğü konusunda hiçbir bilgimiz olmayan, elinde bastonuyla zar zor yürüyen (!) ‘minik, koca kulaklı, yeşil uzaylı’ Yoda, tartışmasız biçimde “Star Wars” evreninin en bilge karakteri. 900 yaşına kadar sürdürdüğü hayatının bütün evrelerini bilmiyoruz, örneğin gençliğini, ama gördüklerimiz bize yeter. Onun ‘Güç’ün aydınlık tarafını korumak için gösterdiği çabayı görmemekse mümkün değil. Bunu bilgisiyle olduğu kadar sezgileriyle de hayata geçiren Yoda, neredeyse bütün Jedi’ların ustası olmak gibi bir özelliğe de sahip. Luke Skywalker da son öğrencisi olarak ‘kurtarıcı’ rolünü başarıyla yerine getiriyor. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

BETTY

01 Cuma Kas 2013

Posted by MURAT ÖZER in DÜNYA, KARAKTER, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ Yorum bırakın

Etiketler

37°2 le Matin, Aşk, Béatrice Dalle, Betty, Betty Blue, Clémentine Célarié, Consuelo De Haviland, Gérard Darmon, Jacques Mathou, Jean-Hugues Anglade, Jean-Jacques Beineix, Murat Özer, Zorg


Doğum tarihi: 19 Aralık 1964 Doğum yeri: Brest, Finistère, Fransa
Anne adı: Anne Baba adı: Claude
Mesleği: “Âşık” Boyu: 1.70m. Ağırlığı: 59 kg.

“EĞER BECEREBİLİRSEM, SENİNLE BİRLİKTE OLMAK İSTERİM.”

“ONU SEVİYORUM!”

“BİZİ AYIRAMAZLAR. BİRBİRİMİZ İÇİN YARATILMIŞIZ BİZ.”

“KAFAMIN İÇİNDE SESLER DUYUYORUM.”

Jean-Jacques Beineix’nin 1986 tarihli başyapıtı “37°2 le Matin / Betty Blue”nun kadersiz karakteri Betty, onu canlandıran Béatrice Dalle’in ‘fevkaladenin fevkinde’ performansıyla unutulmazlar arasındaki yerini çoktan aldı bile. ‘Arıza’ kavramının karşılığını tam olarak veren, hayatı ‘isyan’la biçimlenmiş bu kadın, ‘sonsuz enerji’yle başlayıp giderek dibe doğru yol alan serüveniyle darmadağın ediyor bizleri, çarpıp bölüyor…

BEDENİNİN kıvrımlarını kullanma biçimiyle ‘ateş’ gibi bir kadın Betty. Ayrık dişleri de bu ‘yanar döner’ resmin ayrılmaz bir parçası. Öte yandan, 20’li yaşlarının henüz başlarında olmasının da getirisiyle, her daim ‘tazelik’le donatılmış bir ‘tanrıça’ havasına sahip. Enerjisi hiç bitmeyecek gibi, adeta ölümsüz. Girdiği her yerde dikkat çekmesi kaçınılmaz, onu görmezden gelmek mümkün değil. Evet, biraz ‘haşin’ ve taviz vermeyen bir yapısı var, ama bu duruma onu sürükleyenlerin günahı o. Aşkın ona sunduklarını geri çevirmeyen Betty’nin dünyasına dahil olmak demek, hiç durmayan bir ‘eğlence treni’nde yol almak demek. Bu trene binmeyi göze aldıysanız, sonuçlarına da katlanacaksınız artık! Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

ŞİMDİKİ ZAMAN (Present Tense)

01 Salı Eki 2013

Posted by MURAT ÖZER in 2010-2019, ARKA PENCERE, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-TÜRKİYE

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Belmin Söylemez, Erdi Kement, Haşmet Topaloğlu, Hüseyin Akdağ, Murat Özer, Nesrin Yıldırım, Ozan Bilen, Present Tense, Sanem Öge, Suat Oktan, Şenay Aydın, Şimdiki Zaman


Not: 6/10
2012 Türkiye, 110 dk.
Yönetmen: Belmin Söylemez
Oyuncular: Sanem Öge, Şenay Aydın, Ozan Bilen, Nesrin Yıldırım, Suat Oktan, Erdi Kement, Hüseyin Akdağ

BU FİLMİ SEVDİYSEN BUNU DA GÖR!
3. Göz / The Gift (2000)
Yönetmen: Sam Raimi

BELMİN Söylemez’e ilk uzun metrajlı kurmacasını çekti diye ‘dünkü çocuk’ muamelesi yapmak mümkün mü? Tabii ki hayır… Yönetmen, 2000’li yılların başından itibaren çektiği kısa film ve belgesellerle kendini mükemmelen hazırlamış bir sinemacı çünkü. Bu hazırlık sürecinde ortaya koydukları, onun yedinci sanatta gidebileceği noktayı da işaret ediyor az çok. Bugün hayata geçirdiği “Şimdiki Zaman” projesi ise Söylemez’i tıpkı Pelin Esmer gibi olgunlaştıktan sonra ilk filmini çeken bir sinemacı kimliğine büründürüyor, ki söylediğimiz kesin bir yargı içermese de ‘doğru’ bir yolda olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda hayat arkadaşı olan Haşmet Topaloğlu ile kurdukları ortaklık da bu yolda yönetmeni destekleyici/rahatlatıcı bir işlev üstleniyor. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

ANTONIUS BLOCK

01 Pazar Eyl 2013

Posted by MURAT ÖZER in DÜNYA, KARAKTER, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Antonius Block, Ölüm, Ingmar Bergman, Max von Sydow, Murat Özer, Satranç, The Seventh Seal, Yedinci Mühür


Doğum tarihi: 10 Nisan 1319 Doğum yeri: Östersund, İsveç
Anne adı:
Margaret Baba adı: Gustav
Mesleği:
Şövalye Boyu: 1.93m. Ağırlığı: 85 kg.

“BEDENİM KORKUYOR, BEN DEĞİL!”

“KENDİMİZE İNANCIMIZ YOKSA,
BAŞKASINA NASIL İNANÇ DUYABİLİRİZ?”

“KORKUMUZDAN BİR İMGE YARATIR
VE SONRA O İMGEYE TANRI ADINI VERİRİZ.”

“İNANÇ, TAŞIMASI ZOR BİR YÜKTÜR.
NE KADAR YÜKSEK SESLE ÇAĞIRIRSAN ÇAĞIR,
KARANLIKTAN SIYRILIP HİÇ GELMEYEN BİRİNİ SEVMEK GİBİ.”

Ingmar Bergman’ın kendi oyunundan beyazperdeye taşıdığı 1957 tarihli başyapıtı “Det Sjunde Inseglet / Yedinci Mühür”ün başkarakteri Antonius Block, vebayla darmadağın olmuş Orta Çağ’ın karanlığında ‘inanç’ kavramını sorgulayan bir şövalye. “Ölüm”le satranç oynayan ve ‘anlam’ arayışında zaman kazanan bu adam, göçüp gitmeden önce ‘huzur’a kavuşmanın peşinde, ki aradığı huzuru da ‘saf insan’da buluyor.

ORTA Çağ’ın karanlığında yitip giden Avrupa’nın, bir yandan da vebayla kırıldığı 14. yüzyılın ortalarından bir karakter karşılıyor bizi: Antonius Block. Silahtarı Jöns’le birlikte Haçlı Seferleri’nde geçen 10 yılın ardından memleketi İsveç’e dönüyor şövalye kahramanımız. Şatosuna doğru yapacağı yolculuksa onun ‘inanç’ kavramıyla girdiği mücadeleyi ete kemiğe dönüştüren bir serüven haline geliyor.
Sarışın, uzun boylu, yapılı bir adam Antonius Block. Atının sırtında bir Yunan tanrısı edasıyla oturuyor. Haçlı Seferleri sırasında görüp geçirdikleri onu epeyce yıpratmış gibi bir yandan da. Ama asıl yıpranmayı “Ölüm”le karşılaştığında yaşıyor. Onu almaya gelen “Ölüm”e sunduğu öneriyse fazlasıyla şaşırtıcı: Satranç oynamaya davet ediyor onu, kabul de ettiriyor. Yenilmediği sürece hayatta kalma garantisini de cebine koyuyor, yani uzatmaları oynamak istiyor. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

KÖPRÜÜSTÜ AŞIKLARI (Les Amants du Pont-Neuf / The Lovers on the Bridge)

01 Perşembe Ağu 2013

Posted by MURAT ÖZER in 1990-1999, ARKA PENCERE, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Chrichan Larsson, Daniel Buain, Denis Lavant, Geçip Giden Çatana, Jean Vigo, Juliette Binoche, Köprüüstü Aşıkları, Klaus-Michael Grüber, L’Atalante, Leos Carax, Les Amants du Pont-Neuf, Marion Stalens, Murat Özer, The Lovers on the Bridge


Not: 8/10
1991 Fransa, 125 dk.
Yönetmen: Leos Carax
Oyuncular: Juliette Binoche, Denis Lavant, Klaus-Michael Grüber, Daniel Buain, Marion Stalens, Chrichan Larsson

BU FİLMİ SEVDİYSEN BUNU DA GÖR!
Geçip Giden Çatana / L’Atalante (1934)
Yönetmen: Jean Vigo

AZ ama öz filmiyle sinema sanatının ‘ilham verici’ yönetmenleri arasında kendine yer bulan Leos Carax, bildiğiniz gibi son filmi “Kutsal Motorlar”da (Holy Motors) hem sinema tarihine hem de kendi kariyerine bir tür saygı duruşunda bulunmuş, ‘filmler filmi’ diyebileceğimiz leziz bir bütüne ulaşmıştı. Sinemacının 1991’den bugünlere kadar eskimeden taşınan harikası “Köprüüstü Aşıkları” (Les Amants Du Pont-Neuf) ise Carax’ın filmografisindeki nadide parçalardan biri kimliğiyle defalarca izlenmeyi, üzerine özenli cümleler kurulmasını fazlasıyla hak ediyor. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

CABBAR

01 Pazartesi Nis 2013

Posted by MURAT ÖZER in KARAKTER, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-TÜRKİYE, TÜRKİYE

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Adana, Cabbar, Murat Özer, Tuncel Kurtiz, Umut, Yılmaz Güney


Doğum tarihi: 1 Nisan 1937 Doğum yeri: Adana, Türkiye
Anne adı: Ayşe Baba adı: Mehmet
Mesleği: Arabacı (Faytoncu) Boyu: 1.72m. Ağırlığı: 68 kg.

“AMORTİ DE YOK MU?”

“ESKİDEN GİDERDİK, ÇIPLAK DÖNERDİK.
AMA ŞİMDİ ZENGİN DÖNECEĞİZ AVRAT!”

“DEFİNEYİ BEKLİYORUM HOCA EFENDİ;
CİNLER PERİLER KAÇIRMASIN!”

“EVE 40 LİRA BIRAKMIŞTIM ÇIKARKEN.
ÇOLUK ÇOCUK AÇTIR ŞİMDİ, AÇ!”

Yılmaz Güney’in hem yönetmen hem de aktör olarak en iyi filmi “Umut”. 1970 yapımı bu insanlık trajedisinin başkarakteri Cabbar ise, ‘çarpık düzen’in köşeye sıkıştırdığı bir kaybeden. Kalabalık ailesinin karnını doyurabilmek için çıktığı hayat yolculuğunda hep itilip kakılıyor. ‘Umut’sa onu olmadık bir serüvene sürüklüyor; ‘son çare’ diye tutunduğu ‘define’ işi, dibe doğru giden yolculuğunu hiçleşmeye kadar götürüyor.

ÇIPLAKLIK, yoksulluk, yoksunluk ve de ‘cehalet’ dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri Cabbar, belki de birincisi. 30’lu yaşlarının ortasında. 16 yıldır aynı yastığa baş koyduğu karısı Fatma, beş çocuğu ve yaşlı annesiyle yaşıyor derme çatma yuvasında, Adana’nın kenar mahallelerinden birinde. Yıllarca ‘beyler’in yanında çalıştıktan sonra, borç harç aldığı bir fayton ve iki atla arabacılık yapıyor. Karın tokluğuna bir hayat sürmek bezdirmiş onu belli ki, bir şekilde ‘yırtma’nın planlarını yapıyor. Bunu da aldığı piyango biletlerine bağlamış durumda. “Bir umut” diyerek bekliyor çıkacak ikramiyeyi, ama ‘amorti’ bile yok onun bahtında. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

NO

Öne Çıkan

Posted by MURAT ÖZER in 2010-2019, ARKA PENCERE, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ 1 Yorum

Etiketler

Alfredo Castro, Antonia Zegers, Gael García Bernal, Jaime Vadell, Luis Gnecco, Marcial Tagle, Néstor Cantillana, No, Pablo Larraín, Pascal Montero, Pinochet, Salvador Allende, Seçim, Şili


Not: 8/10
2012 Şili-ABD-Fransa-Meksika, 118 dk.
Yönetmen: Pablo Larraín
Oyuncular: Gael García Bernal, Alfredo Castro, Antonia Zegers, Luis Gnecco, Marcial Tagle, Néstor Cantillana, Jaime Vadell, Pascal Montero

BU FİLMİ SEVDİYSEN BUNU DA GÖR!
Yağmuru Bile / También la Lluvia (2010)
Yönetmen: Icíar Bollaín

ŞİLİLİ sinemacı Pablo Larraín’in ‘diktatör Pinochet’ merkezli üçlemesinin son durağı “No”, önceki iki filmin açtığı yolu takip ederken, epeyce örselenmiş bir halkın hafızasını küçümseme gafletinin sonuçlarını da taşıyor yamacımıza. Larraín, bu üçlemeyi önümüze koyarken, bir yandan da Şili halkının sözcüsü gibi davranıyor ve halkın Pinochet’yle hesaplaşmasını beyazperde aracılığıyla ete kemiğe büründürüyor. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

UMUT IŞIĞIM (Silver Linings Playbook)

Öne Çıkan

Posted by MURAT ÖZER in 2010-2019, DÜNYA, KİTAP, RADİKAL KİTAP, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ Yorum bırakın

Etiketler

Anupam Kher, Bradley Cooper, Chris Tucker, David O. Russell, Jacki Weaver, Jennifer Lawrence, John Ortiz, Julia Stiles, Matthew Quick, Murat Özer, Oscar, Robert De Niro, Shea Whigham, Silver Linings Playbook, Umut Işığım


Not: 6/10
2012 ABD, 122 dk.
Yönetmen: David O. Russell
Oyuncular: Bradley Cooper, Jennifer Lawrence, Robert De Niro, Jacki Weaver, Chris Tucker, Anupam Kher, John Ortiz, Shea Whigham, Julia Stiles

BU FİLMİ SEVDİYSEN BUNU DA GÖR!
Bir Gün / One Day (2011)
Yönetmen: Lone Scherfig

ÖĞRETMENLİĞİ bırakıp yazarlık kariyerine adım atan Matthew Quick, kaleme aldığı ilk romanla hedefine ulaşmış bir isim. Popüler kulvarda kendine yer edinen 2008 tarihli ‘Umut Işığım’ (The Silver Linings Playbook), özellikle karakterlerinin ‘yaşayan’ havalarıyla okuru kolayca içine çekebilen bir ilk roman. Yazarın hikâyeyi kurgularken gösterdiği beceri de bu durumun müsebbiblerinden biri kuşkusuz.
30’lu yaşlarının ortalarında bir kahramanı var romanın. Pat Peoples adlı bu karakter, karısı Nikki’yi başka bir adamla yakalayıp ‘balataları sıyırınca’ kapatıldığı klinikten annesi tarafından çıkarılıyor ve baba evinde ‘yeni bir yaşam’a başlıyor. Karısına geri dönme arzusuyla yanıp tutuşan Pat, kadının ‘istediği’ (istediğini sandığı) gibi bir adam olmak için çabalıyor. Annesi, babası, kardeşi, arkadaşları, terapisti ve Philadelphia Eagles futbol takımı çerçevesinde süregiden hayatına, polis kocası öldürülmüş, kendisinden birkaç yaş büyük Tiffany girdiğindeyse işler biraz karışıyor (ya da tam tersine rayına oturuyor). Tiffany’nin ona Nikki’yi kazandıracağını düşünüyor, ama ‘umut ışığı’nı başka bir formülle yakalıyor en nihayetinde… Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

DÜŞLER DİYARI (Beasts of the Southern Wild)

Öne Çıkan

Posted by MURAT ÖZER in 2010-2019, ARKA PENCERE, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ 2 Yorum

Etiketler

Beasts of the Southern Wild, Benh Zeitlin, Düşler Diyarı, Murat Özer, Oscar, Quvenzhané Wallis


Not: 8/10
2012 ABD, 93 dk.
Yönetmen: Benh Zeitlin
Oyuncular: Quvenzhané Wallis, Dwight Henry, Levy Easterly, Lowell Landes, Pamela Harper, Gina Montana, Amber Henry, Jonshel Alexander

BU FİLMİ SEVDİYSEN BUNU DA GÖR!
400 Darbe / Les Quatre Cents Coups (1959)
Yönetmen: François Truffaut

BENH Zeitlin için ne söylenebilir ki! IMDb’deki fotosuyla birazcık olsun sevgili İnan Temelkuran’ı hatırlatan bu genç adam, ilk uzun metrajlı filmiyle dünyayı salladı, sallamaya da devam ediyor. İki kısa animasyonla başlayıp, onu “Düşler Diyarı”na taşıyan kısa kurmacası “Glory At Sea”yle ‘evrilen’ sineması, Zeitlin’i tartışmasız bugünün ‘harika çocuk’u yapıyor. Biraz da Steven Spielberg’ün ilk adımlarını hatırlatıyor bize onun bu çıkışı. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

JAMES BOND

01 Perşembe Kas 2012

Posted by MURAT ÖZER in DÜNYA, KARAKTER, SİNEMA DERGİSİ, SİNEMA-DÜNYA

≈ Yorum bırakın

Etiketler

007, Casus, Daniel Craig, George Lazenby, Gizli Ajan, Ian Fleming, James Bond, MI6, Murat Özer, Pierce Brosnan, Roger Moore, Sean Connery, Timothy Dalton


Doğum Tarihi: 5 Ekim (farklı yıllar) Doğum Yeri: Glencoe, İskoçya
Anne adı: Monique Baba adı: Andrew
Mesleği: Gizli ajan Boyu: 1.83m. Ağırlığı: 76 kg.

“BOND… JAMES BOND…”

“HÜKÜMETLER DEĞİŞİR. YALANLARSA AYNEN KALIR.”

“ÖLÜLERİN İNTİKAMI MESELE EDECEĞİNİ SANMIYORUM.”

“BAYAN ANDERS… GİYİNİKKEN TANIYAMADIM SİZİ.”

Ian Fleming’in 1953’te yarattığı, 1962’den itibaren de beyazperdede boy göstermeye başlayan 007 James Bond, ‘gizli ajan’ konseptine yeni bir yorum getirmesinin ötesinde, ‘zamansız’ özellikleriyle her devrin adamı olmanın üstesinden gelmiş bir karakter. Onu canlandıran aktörlerden bağımsız biçimde yoluna devam eden Bond, ‘iyiyle kötünün bahçesinde’ aynı anda dururken, kadınlar konusundaki iştahıyla da kendine özel bir alan açmayı başarıyor. Süper kahramanlığa meyletmesi de cabası…

GİZLİ ajanlar aleminde onun adını duymayan yoktur; ‘ürkütücü’ bir figür değilse de ‘çekinilesi’ bir adam olduğu kuşku götürmez. Çoğunlukla ‘deliler’le cebelleşir, kendisinin de pek ‘aklı başında’ olduğu söylenemez. Bond’dur adı, James Bond. 007’dir kod adı, İngiliz İstihbarat Örgütü MI6’in ‘yenilip yutulmazı’dır.
Boylu poslu, yakışıklı, sert bakışlı, iyi giyinen, ‘kadınları seven’, dik başlı, az biraz maço, silah ve otomobil tutkunu… James Bond’a dıştan bakıldığında ‘net’ biçimde görünen özellikleri bunlardır. Mizah duygusunun gelişkin olduğunu da yakından tanıdığınızda anlarsınız, ‘şakacı’dır epeyce. Ancak şakalarının muhatabının cinsiyeti önemlidir; muhatap erkekse sertleşir, kadınsa şekerleşir! Buradan kadınlara karşı bir zaafı olduğu anlaşılabilir, ki öyledir. Aslında bu durum, onu Bond yapan en önemli unsur olarak kendini gösterir. Kadınlar onun yanında erirken, o da kadınların yanında ‘aptallaşır’ zaman zaman. Okumaya devam et →

Paylaş

  • Arkadaşınıza e-posta ile bağlantı göndermek için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...
← Older posts
Follow MURAT ÖZER on WordPress.com

Arşivler

Kategoriler

  • ANALİZ
    • FİLMLER
    • HAYAT
  • FESTİVAL
    • !f İSTANBUL
    • FİLMEKİMİ
    • İSTANBUL FİLM FESTİVALİ
  • HİKAYE
  • KARAKTER
    • DÜNYA
    • TÜRKİYE
  • KISA FİLM
    • DÜNYA
    • TÜRKİYE
  • KRİTİK VAZİYETLER
  • KİTAP
    • DÜNYA
    • TÜRKİYE
  • LİSTE
    • 100 FİLM
    • 100 ŞARKI
    • 50 FİLM
  • MÜZİK
  • PROFİL
    • DÜNYA
    • TÜRKİYE
  • RÖPORTAJ
    • DÜNYA
  • RESİMALTI
  • SİNEMA-DÜNYA
    • 1940-1949
    • 1950-1959
    • 1960-1969
    • 1970-1979
    • 1980-1989
    • 1990-1999
    • 2000-2009
    • 2010-2019
  • SİNEMA-TÜRKİYE
    • 1960-1969
    • 1990-1999
    • 2000-2009
    • 2010-2019
  • YAYINLAR
    • ALTYAZI
    • ARKA PENCERE
    • BEYAZPERDE
    • DVD+
    • DİKEN
    • EKŞİ SİNEMA
    • EMPIRE TÜRKİYE
    • L'OFFICIEL
    • MYNET
    • MİLLİYET SANAT
    • N STYLE
    • RADİKAL
    • RADİKAL KİTAP
    • SİNEMA DERGİSİ
    • SİNEMA SE7EN MECMUA
    • YILLIK-KATALOG-KİTAP
  • ŞİİR

Twıtter

Tweetlerim

Instagram

Karşılama komitesi... Yarın!!! #HayatVar @feridecetin2021
Dog Day Afternoon...
Kaplumbağa Evreni...
Phaselis’te maaile... #TBT @feridecetin2021
Yakında kızlar, pek yakında!!! #TBT @feridecetin2021
Maaile... #TBT

Facebook

Facebook

Facebook – SE7EN

Facebook – SE7EN

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
  • Takip Et Takip Ediliyor
    • MURAT ÖZER
    • Diğer 48 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • MURAT ÖZER
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
%d blogcu bunu beğendi: