Etiketler
Al Pacino, Amoreena, Araba, Black Mamba, Dog Day Afternoon, Elton John, Hiçlik, Köpeklerin Günü, Kıyamet, Murat Özer, Sidney Lumet, İstanbul
GECENİN ilerleyen saatleriydi… Kanepeye uzanmış, çekirdeğimi yanıma almış, sevdiceğim filmlerden birini izlemeye hazırlanıyordum. Hangisi mi? Merakta bırakmayayım sizi, Sidney Lumet’den “Köpeklerin Günü” (Dog Day Afternoon). Hani şu Al Pacino’nun ‘aşkı için banka soyduğu’ şaheser. Epeydir de izlememiştim filmi, yeniden tozunu almak iyi gelecekti, hem ona hem de bana. Keyfim yerindeydi anlayacağınız.
Film başladığında keyfim katlanmıştı, Elton John’dan “Amoreena” eşliğinde dalıp gitmiştim bir kez daha “Köpeklerin Günü”ne. Alttakilerle üsttekilerin tezatını keskin anlarla veren açılıştaki kent manzaraları, iki saat boyunca göreceklerime de enfes bir giriş yapıyordu. Ya da ben öyle sanıyordum!
Henüz açılış görüntülerinin heyecanını yaşamakla meşguldüm ki, aniden donup kaldım. Coşkun bir nehir misali akmaya hazırlanan, sinema sanatına duyduğum sevdayı bir kez daha belgelemeyi uman ben, ciddi ve düşünceli bir tavra bürünmüştüm. Okumaya devam et